Demokrasi ve özgürlük mü, yoksa kontrol ve komuta mı?
Sizce, hangisi kazanacak? Demokrasi mi kontrol mü ?… Büyüklük mü kazanacak, yoksa akıllı olmak mı…
Dünya yeniden şekillenirken devlet ne olacak? Küreselleşme bir felaket mi yoksa bir sihirli değnek mi? Dünyadaki tüm bu sosyal, ekonomik ve politik değişimi yeni bir bakış açısıyla yorumlamak mumkün mü, gerekli mi?… Büyük devlet bitti, yaşasın akıllı devlet!
Türkiye küresel ve bölgesel gelismelerin tam da ortasında, hem sıcak bölgesel istikrarsizlıklar, hem nefes kesen ic siyaset, durmaksızın değişenn ve eksen değiştiren küresel dinamizmin tam ortasinda! Sans mi sanssizlik mi tartisilir. Tartışıllmayacak yönü ise, bireysel, kurumsal; mikro ya da makro, her koşulda pozisyon almamiz, pozisyon tutmamız gerekiyor!
Uzun zamandir farkında olmadan rolleri, görev tariflerini, yönetim anlayışını sorguluyoruz. Farkında olmadan diyorum cunku, bu tartismalari liderlerin isimleri uzerinden yaptığımız icin, içerik, onların karizmatik kimliklerine hapsoluyor. Oysa yasananların önemli bir bölümü liderlerin yarattığı düşünce sisteminden degil, yasamin kendi sisteminde olusan zorunluluklardan kaynaklanıyor. Pek cok sey, pek cok konu, pek cok düşünce artik bize yetmiyor, ihtiyaclarimizi karsilamiyor… Ezber bozulurken, taslar yerinden oynarken olup biteni, ” giris gelisme sonuc” formatına oturtmamiz zaman aliyor. Oturtabilme kabiliyeti gösterebildigimizde ise zamanı kaçırmış oldugumuzu da farkediyoruz.
Gündemdeki sicak konuları tartisabileceginiz, dinleyebileceginiz, yorumlarinizi yaristirabileceginiz bir platformu ve bu platformu zenginlestiren icerik sahiplerini hatirlatmak istiyorum: İndeks Konuşmacı Ajansı ve temsil etmekte oldugu Leighbureau organizasyonu!
Yazının Devamı İçin Tıklayınız…