Gökyüzünde trafik
İçinden çıkılmaz hale gelen kent ulaşım sorununu çözebilmek için alternatif araçlar üzerinde çalışılıyor. Gelecekte trafik sadece zemindeki şeritli karayolları üzerinden akmayacak. Gökyüzüne çizilmiş şeritlerde uçan insanlı araçların hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmasına ramak kaldı. Ulaşımda gökyüzünden daha fazla yararlanmak gerektiğini düşünen NASA ve havacılık endüstrisi mühendisleri, “gökyüzü araçları” geliştiriyor. Bu yeni nesil araçların önümüzdeki 25 yıl gökyüzünde görülmesi beklenmiyor. Pahalı olmalarının yanı sıra pilot eğitiminin de şart olduğu araçlarda pek çok tasarım sorunu da yaşanıyor.
NASA’ya bağlı Langley Araştırma Merkezi uzmanlarına göre, tüm özellikleri bir araya getirmeye çalıştığınızda dünyanın en kötü aracı ortaya çıkıyor: Çok ağır, yavaş, pahalı ve kullanımı zor. Bu da aslında bilimkurgu filmlerinin ayrılmaz parçası haline gelen uçan araçları 2013’e gelindiği halde niye hala havada göremediğimizin de yanıtı. Hayallerin gerçekleştiğini görmeye sadece iki yıl daha kaldı. Yarı sedan, yarı özel jet iki koltuklu, 4 tekerlekli ve kanatlı Transition model aracın 2015’te satışa çıkacağı açıklanmıştı. Bu araç uçabilme özelliğiyle beraber karada da normal otomobil olarak kullanılabiliyor.
Geleceğin arabası TF-X:
Massachusetts merkezli bir firma, TF-X adını verdiğini başka bir prototipin videolarını da yayınladı. Uçak, helikopter ve arabanın özelliklerini kendinde toplayan prototip karbon fiber bir gövdeye sahip. Elektrik motoruyla çalışan pervaneleri sayesinde garaja sığabilen, dikey havalanabilen ve uçak pistine ihtiyaç duymayan araç yaklaşık 800 kilometre yol alabiliyor. Herhangi bir sorunla karşılaşılması durumunda araçta paraşüt bulunuyor. Araç 2020’’de piyasaya sunulacak. Fiyatı konusunda net bilgi verilmiyor.
Uçan dağ bisikleti: Steven Spielberg’in hafızalardan asla silinmeyecek filmi E.T.’nin bisiklet sahnesi gerçek oldu. Çek asıllı bilim insanları uçan bisikletin bir prototipini yapmayı başardılar. Kontrolü uzaktan sağlanan bisiklet 5 dakika süren ilk uçuşundan sonra güvenli bir şekilde yere indirildi. Dağ bisikleti görünümündeki aracın ağırlığı 95 kilo. Ön, arka ve yan kısımlarında toplam 6 adet elektrikli motor pervane bulunuyor. Araştırmacılar, cihazın daha güçlü bataryalara ihtiyacı olduğunu, şu an için ticari amaçlar için geliştirilmediğini söyledi.
Scooter’ın en havalısı: İcat ettiği Airscooter adlı tek kişilik uçan araçla ABD’de en başarılı mucitlere verilen Lemelson-MIT ödülünü kazanan 66 yaşındaki Woody Norris, icadını “ultra hafif, kişisel uçan makine” olarak tanımlıyor. 2007’de piyasaya sürülen Airscooter, yaklaşık 47 bin Dolar’dan satışa sunuldu. 18 litre benzinle 2 saat uçabilen Airscooter 3 kilometre yukarıda 88 kilometre hıza çıkabiliyor. Woody Norris’in anlattığına göre 120 metrenin altında uçacaksanız, 136 kilogramlık bu araç için bir pilot lisansınız olması da gerekmiyor.
Uçak-tekne: Denizde 100 kilometre hıza çıktıktan sonra kanatlarını açıyor ve suyun 2 metre üzerinde kuşlar gibi süzülüyor. Araca “Hoverwing” adı veriliyor. Her ne kadar uçsa da havacılık ve denizcilik uzmanları tek kişilik bu aracın bir deniz taşıtı olduğu konusunda fikir birliği içinde.