İlk 007 kimdi?
Orijinal Bond’un ne gibi meziyetleri vardı dersiniz? O, 16 yy’da yaşamış bir matematikçi, astronom, astrolog yazar ve bir seyyah… Kraliçe I. Elizabeth’in danışmanlığını yapmış. Tüm hayatını simya, kehanet ve Hermetik felsefeye adamış bir büyücü. Kod Adı: Dee, John Dee.
Bir bilgin olması, onun siyasi kariyerini etkiledi. Sessiz ve gizli çalışmaları da çağının politik ve bilimsel iklimini… I. Elizabeth’e bazen danışmanlık bazen de öğretmenlik yaptı. Onun döneminde bakan olan Francis Walsingham ve William Cecil’in gelişmesinde önemli rol oynadı. John Dee, aynı zamanda Britanya İmparatorluğu ismini kullanan ilk yazar.
Dee’nin hayatını araştırmaya kalkanlar bu bilim ve sihir adamının hayatının gizemlerle örtülü olduğunu düşünüyorlar. Üstelik bu bir kaza da değil… I. Elizabeth ve İngiliz Hükümeti ile Dee’nin özellikle bu yolu seçmiş olmalarından… Dee bir danışman ve sonrasında gizli bir ajan olarak I. Elizabeth tarafından görevlendirilmiş. Dee’nin ülke dışındaki görevlerde Walsingham yoluyla Elizabeth’e ve konseye gönderdiği mektupların altındaki imza baskı tekniği ile yapılmış yalnız gözlükle görülebilen bir “007”. Çift sıfır “Kraliçe’nin gözleri” demek. Bu da mektubun yalnızca Kraliçe tarafından okunabileceği anlamına geliyor. 7 sayısı ise Dee’nin inancı olan Kabala’da kutsal kabul edilen bir sayı. Görünenin ardındaki görünmeyen zekanın sembolü…
Dee özellikle o dönemdeki İspanya’ya yaptığı ziyaretler için biyografisinde “Kraliçenin ismi konmamış işleri için yapılan bir seyahat…” notunu düşmüş. Elbette bu onun ilk orijinal James Bond olduğunun da göstergesi. O sadece Bond’un yaratıcısı Ian Fleming’in ilham kaynağı değildi. Shakespeare’in 5 perdeden oluşan traji-komik ve fantastik oyunu Fırtına’daki sihirbaz karakter Prospero’nun John Dee’nin birebir portresi olduğu da bir başka bilgi.
Dee, Paris Üniversitesi’ne ileri cebir dersleri vermek amacıyla davet edildiğinde henüz yirmili yaşlarının başında. Matematik üzerine çok fazla çalışmış bir profesör ve saygın bir astronom olarak tanınıyor ve seviliyor. İngiltere’de coğrafi keşifler yapmak isteyenlerin başvurduğu bir seyir uzmanı haline de geliyor. Bu çalışmalarının yanı sıra sihir, astroloji ve Hermetik felsefe konularında da çalışmalar yapıyor. Dee hayatının son otuz yılını, ruhani varlıklar ile iletişime geçerek, yaratılışın evrensel dili ve kıyamet bilgilerini edinmeye adıyor. Yaptığı araştırmalarda, görünen Dünya’nın altında yatan ilahi formların neler olduğunu bulmak yegane amacı oluyor. Yaptığı bu tür araştırmaların tamamını bir kütüphanede toplayan Dee, 1608 yılında ölene kadar son yıllarını deli muamelesi görerek yoksulluk içinde geçirmiş.