Modern iz sürücü
Amerika’da tutuklulardan DNA örneği alınabiliyor. Fakat bu uygulama birçok eyalette tartışmalara yol açıyor. Tartışmanın çıkış noktası ise DNA örneklerinin birbirinden ilgisiz davalarda kullanılıyor olması…
Hatırlanacağı üzere tecavüzden 6 yıl hüküm giymiş Alonzo King hapishaneden kaçmış ve 2009 yılının nisan ayında bir av tüfeği ile bir sürü insana ateş açarak bu insanların yaralanmalarına ve ölmelerine sebep olmuştu. Tutuklanan King, Maryland DNA Toplama Kanunu uyarınca DNA örneği vermiş ve DNA testi sonucunda 2003 yılındaki bir tecavüz ile ilgili olarak da suçlu bulunmuştu. King, ömür boyu hapse mahkum edildi ve şartlı tahliye imkanı da yok. Fakat karar temyize gitti ve mahkeme DNA örneği alınmasını doğru bulmayarak mahkumiyeti bozdu.
İşte tüm tartışma da bu noktada patlak verdi. Buradaki asıl sorun DNA testinin anayasaya uygunluğu değildi. Zira 50 eyaletin tamamında genetik kanıtları toplamak yasal. Asıl sorun tutuklulardan DNA örneği alınması ve örneğin söz konusu dava ile ilgili olmayan bir olayda kanıt olarak kullanılması. Daha önce 28 eyalette farklı davalar için DNA örnekleri kullanıldı ve bununla ilgili 4-5 örnek dava kararı da var…
Tüm bu örneklere rağmen Yüksek Mahkeme yukarıda anlatılan davadaki temyiz kararında kelimenin tam anlamıyla birbirine girdi. Muhafazkar ve liberal üyeler alışılageldiği gibi tek bir blok halinde karar veremediler, kendi içlerinde ayrılığa düştüler. Tartışmalar özellikle izinsiz arama kavramı üzerinde yürütüldü. İzinsiz aramaların çok önemli güvenlik zafiyetleri olduğu zaman yapılabileceği DNA örneği alınmasının da buna çok fazla benzediği üzerinde duruldu. Karşıt görüştekiler gerekçesi olmadan DNA örneği almanın yasal bir geçerliliği olmadığını savundular.
Davanın görüldüğü Maryland eyalet yasaları şüpheli suçlu değilse DNA örneğinin imha edilmesini öngörüyor. Burada kavramın doğru tanımlanmasında devletin bir sorumluluk alması gerekiyor. DNA örneği parmak izi gibi kullanılabilir mi kullanılamaz mı? Üzerinde şüphenin azaldığı biri hakkında DNA örneği tutmak ne kadar yasaldır? Bu ve bunun gibi sorulara kesin bir cevap verilmediği sürece bu tartışma sürmeye devam edecek gibi görünüyor…
Kaynak: The Economist