Dünya dönüyor
Türkiye genç nüfusu ve ekonomik potansiyeli ile dikkat çekmeye devam ediyor. Oysa gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer alan Türkiye’yi şu anda sadece kendi iç dinamikleri ile açıklamak yetmiyor. Bunun için küresel ve bölgesel sosyo-ekonomik yapıya yeniden bakmak, fırsatları ve riskleri bir arada değerlendirmek gerekiyor.
Enflasyonun tek haneli rakamlarda olması ve döviz kurunun belirli dalgalanma dönemlerine rağmen kontrol altında tutulabilmesi bu potansiyeli güçlü kılmaya devam ediyor. Türkiye’nin ekonomik fotoğrafı fırsatlar ve risklerin bir arada olduğu farklı bir dünyanın kapısını aralıyor. Fakat önce küresel ekonomi ile entegre olmuş bir ülke olarak dünyanın ne halde olduğuna bir bakmak gerekiyor.
Küresel ekonomide değişim dönemi
Küresel ekonomiye baktığımızda gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarının yaşandığı, Euro Bölgesinde potansiyel bir deflasyon tehlikesi ile karşı karşıya kalındığı, Japonya’da yapısal reformlarla ilgili dirençlerin oluştuğu ve Orta Doğu’da Arap baharının sindirilmeye çalışıldığı bir dönemden geçtiğimizi görüyoruz. Böyle çalkantılı dönemlerde yatırım çekebilmek için makroekonomik trendleri çok iyi okuyabilmek gerekiyor.
Dünyada neler olduğunu ve ekonomiye yansımalarını İçerik Fabrikası’ndan okuyun.