Sözsüz İletişim Nedir?
Sözsüz mesajlar yüzyıllardır insan ilişkilerinin vazgeçilmezi. Ayrıca iletişimin kritik bir yönü olmayı da sürdürüyor. Sözsüz iletişim nedir dersek, şöyle yanıtlayabiliriz: Bilginin/mesajın bir kişiden diğerine kelimeler veya yazı dili kullanılmadan aktarılması demek. Yüz ifadeleri, jestler ve vücut duruşu (beden dili) gibi araçlarla sözsüz iletişim kurmak mümkün. “Manuel iletişim” gibi adlarla da bilinen sözsüz iletişim hakkında şu şekilde bir benzetme de yapabiliriz. İtalik biçim nasıl ki bir yazılı mesajın belirli bölümlerini vurguluyorsa, benzer şekilde sözsüz davranışlar da mesajınızın bazı kısımlarını vurgular.
Bilginin/mesajın kelimeler kullanılmadan iletildiği sözsüz iletişim, günlük hayattaki etkileşimlerimizin önemli bir parçası. Aslında, bazı araştırmacılar sözsüz iletişimin yüzdesinin sözlü iletişimin yüzdesinden fazla olduğunu da belirtiyor. Her gün duruşlar, yüz ifadeleri, göz bakışları, jestler ve ses tonu dahil olmak üzere binlerce sözsüz ipucuna ve davranışa yanıt veriyoruz veya bunları kullanıyoruz. Tokalaşmalarımızdan saç stillerimize kadar bile sözsüz iletişimimiz kim olduğumuzu ortaya çıkarır ve diğer insanlarla ilişkilerimizi etkiler. Sözsüz iletişim nedir öğrendiğimize göre konunun diğer ayrıntılarına geçelim.
Sözsüz İletişimin Önemi Nelerdir?
Sözsüz iletişim becerileri, kelimeler kullanılmadan iletişim kurabilme yeteneğini ifade eder. Sözsüz iletişim becerileri önemlidir; çünkü başkalarının ne söylediğini anlamanıza ve kendi düşüncelerinizi, duygularınızı daha etkili bir şekilde iletmenize yardımcı olur. Ayrıca sözsüz iletişim becerileri hem kişisel hem de profesyonel durumlarda faydalı olabilir. Sözsüz iletişim ipuçlarınız (dinleme, bakma, hareket etme ve tepki verme şekliniz) iletişim kurduğunuz kişiye umursayıp umursamadığınızı, dürüst olup olmadığınızı ve ne kadar iyi dinlediğinizi de göster. Aynı şekilde karşı tarafın da bu konularda nasıl bir tavır takındığını anlamak için sözsüz iletişim çeşitli ipuçları sunabilir. Daha iyi bir iletişimci olmak istiyorsanız, yalnızca başkalarının beden diline ve sözsüz ipuçlarına değil, aynı zamanda kendi beden dilinize karşı da daha duyarlı olmanız önemlidir.
Muhatabın mesajını bir bütün olarak anlamak için de yine sözsüz iletişim becerileri önemli bir rol oynar. Bunlar sözlü mesajı destekleyebilir veya değiştirebilir. Ancak aynı zamanda iletişim kuran kişi hakkında duygusal bilgiler de iletebilir. Örneğin, bir konuşma sırasında kollarını birbirine kavuşturan bir kişi, sizinle aynı fikirde olmadığını veya savunma yaptığını gösteriyor olabilir. Son olarak sözsüz iletişimin önemini göz teması üzerinden de örnekleyelim. Bu, iletişim kurduğunuz kişiye ilgi duyduğunuzu gösterebilir. İyi göz teması, bir tarafın güvenini ve sohbete katılımını artırabilir. Ancak bir konuşma sırasında göz temasından devamlı kaçınmak utangaçlık veya ilgisizlik olarak yorumlanabilir. İşte bu nedenle sözsüz iletişim biçimlerimizin tamamı, o sohbete dair duygu ve düşüncelerimizin rengini belli eder.
Sözsüz İletişim Türleri Nelerdir?
Sözsüz iletişim türleri içerisinde çok fazla seçenek mevcut. Akla ilk olarak yüz ifadeleri, göz teması, dokunma gibi seçenekler gelse de sözsüz iletişim türleri arasında çok daha fazla unsur var. Aşağıdaki maddelerde bu türleri birlikte keşfedelim:
- Yüz ifadeleri: Bir bireyin yüzündeki bakış genellikle iletişimde ilk gördüğümüz şeydir. Dolayısıyla ilk izlenim açısından da çok değerlidir. Kaşlarını çatmak veya gülümsemek gibi duygusal bir ifadenin bilinçli olarak kontrol edilmesi de zor olabilir. Mutluluk, üzüntü, öfke ve korku ifadeleri evrensel duygulardır ve sözsüz iletişimin temel biçimleridir.
- Vücut hareketleri: Bunlar el sallamak, işaret etmek ve başparmakları yukarı veya aşağı çevirmek gibi bilinçli vücut hareketleridir. Bir kişinin yaşadığı kültür ve çevre de hangi hareketlerin kabul edilebilir ve hangilerinin kaba olduğunu belirler. Dolayısıyla vücut hareketlerinin anlamı için, içerisinde bulunduğumuz ülke ve kültürün genel yaklaşımını da bilmemizde yarar var.
- Paralinguistik detaylar: Paralinguistik, “dil ötesi” gibi anlamlara gelir. Bunun içerisinde kelimeler değil fakat ağzımızdan çıkan sesler sayılabilir. Gülmek, düşünceli “hımm” ifadeleri gibi. Bu açıdan genelde soğuk bir ses tonu olumsuz duygularla, sıcak bir ses tonu ise daha olumlu duygularla ilişkilendirilir.
- Beden dili: Beden dili veya duruşumuz, sıklıkla sohbete karşı hissettiğimiz duygu ve düşüncelere göre şekil alır. Bunu beden dili analizi yapan kişilerin aktardığı kimi detaylardan da anlamak mümkün. Bacaklarınızı veya kollarınızı çaprazlamak, başınızı sallamak, kambur durmak veya dik oturmak beden dilinin örnekleridir. Ancak bu tür sözsüz iletişim karmaşık ve inceliklidir. Bir hareketi gözlemlemeniz, onu mutlaka doğru anladığınızı göstermez.
- Proksemik ayrıntılar: “Proksemik” sözcüğü, insanlarla iletişim kurarken aranızdaki fiziksel mesafeyi ifade eder. Etkileşimlerdeki fiziksel mesafeler farklı yorumlanabilir. Örneğin, bir iş görüşmesinde, karşılıklı iki koltukta oturduğunuzu ve koltukların ortasında da bir masanın bulunduğunu düşünün. Bu, resmi bir görüşme için ideal olabilir. Ancak bu tür görüşmelerde bir kanepede yan yana oturulması tuhaf kaçabilir.
- Bakış: Buna “göz teması” demek de mümkün. Klişe gelebilir ama şu genellikle doğrudur; gözler ruhun aynasıdır. Göz temasımız sözsüz iletişimde çok önemli bir faktördür çünkü nasıl hissettiğimize dair ipuçları verebilir. Korktuğumuzda adrenalin artışı nedeniyle gözbebeklerimiz büyür. Bir şey bizi heyecanlandırdığında hızla göz kırparız. Göz temasını sürdürmek genellikle birinin rahat olduğu ve doğruyu söylediği anlamına gelir.
- Temas: Dokunma, yani temas da sözsüz iletişimde son derece güçlü bir unsur. Sosyal sınıfımız, cinsiyetimiz ve elbette yetiştirilme tarzımız, dokunmaya nasıl tepki vereceğimizi belirler. Kimi araştırmalara göre; yüksek statüdeki kişiler, bunu olumsuza kullanma eğilimindedir. Cinsiyet farklılıkları da insanların iletişim kurmak için dokunmayı nasıl kullandıklarında rol oynar.
- Dış görünüm: Görünüşünüz, insanların hemen fark ettiği bir diğer unsur. Saç stiliniz, kıyafetleriniz, aksesuarlarınızı düşünün. Bu, diğer insanların ani kararlarını teşvik edebilir. Ebeveynlerin, bir iş görüşmesinde her zaman “etkilemek için giyinmenizi” söylemesinin bir nedeni var.
- Kronemik durumlar: Kronemik, zamanın iletişimi nasıl etkilediğinin ve iletişimde zamanın nasıl kullanıldığının araştırılmasıdır. İnsanların zamanı nasıl yorumladıkları kişisel ve kültürel özelliklere göre değişebilir. Bir arkadaşınızın bir etkinliğe gelmesini hiç beklediniz mi? Belki tembelliklerinden ya da zaman yönetimindeki eksikliklerinden rahatsız oldunuz. Şimdi patronunuzun bir toplantıya 15 dakika geç geldiğini hayal edin. Yoğun programlarını daha iyi anlıyor olabilirsiniz…
Sözsüz İletişim Araçları
Sözsüz iletişim araçları ise; sözsüz iletişim türlerini kullanırken yararlandığımız araçlarımızdır. Jestler, mimikler, yüz ifadeleri, beden duruşu gibi görülebilir araçların yanı sıra paralinguistik gibi yarı dilsel/dil ötesi araçlar da vardır. Bunlar, sözsüz iletişime geçebilmemizi sağlayan faktörlerdir. Bazen kasıtlı bazen de bilinçsiz olarak bu araçlardan birini, birkaçını kullanırız.
Sözsüz İletişimin Avantajları Nelerdir?
Sözsüz iletişim, kendinizden emin bir şekilde konuşmanıza ve etrafınızdaki insanları anlamanıza yardımcı olur. Sözsüz iletişim becerileriniz üzerinde güçlü bir hakimiyete sahip olduğunuzda, günlük yaşamınızda birçok avantajdan yararlanabilirsiniz. Peki bunlar neler olabilir? Gelin, yakından bakalım:
- Zamandan tasarruf sağlar: Bazen konuşmadan bazı şeyleri daha hızlı ifade edebiliriz. Küçük jestler ve hareketlerle, konuşmaya ihtiyaç duymadan bilgi aktarabilirsiniz. Hatta sözsüz iletişimi yazılı iletişime uyarlarsanız, sadece bir emoji ile birçok şey bile anlatabilirsiniz.
- Güven ve bağ oluşturur: Kötü gününde olan yakın bir arkadaşınızı desteklerken, onun omzuna elinizi koymanız etkiyi artırabilir. Bu, olumlu bir şekilde etkileşime girmenize yardım edecektir. Etkili sözsüz iletişim ile rahat bir ortam oluşturabilirsiniz. Bu, meslektaşlarınız arasında fikir ve bilgileri kolaylıkla paylaşmanızı da sağlayabilir.
- Evrensel iletişim sağlar: Sözsüz iletişim unsurları, çoğu zaman dünyanın her yerinde benzer şekilde tercüme edilir. Böylelikle dilini pek iyi bilmediğiniz bir ülkede de derdinizi anlatmanız kolaylaşabilir. Bununla beraber sözsüz iletişimi yorumlamanın, kültürden kültüre değişebileceğini de unutmayın.
- Sözlü iletişimi geliştirir: Sözsüz iletişimin, sözlü iletişimden çok daha fazla kullanıldığını belirtmiştik. Bu bir bakıma, sözlü iletişimi de geliştirebilecek bir faktör. Sözsüz ipuçlarını kullandığınızda sözlü konuşmanızı tamamlamış olursunuz. Bu, bilgi ve mesajları etkili bir şekilde iletmenize yardımcı olur.
- Sözlü iletişimin yerine geçer: Bazen bir bakış, uzun mu uzun cümlelerden daha çok şey anlatır. Stadyumlar veya fabrika çalışma alanları gibi aşırı gürültü seviyesine sahip yerlerde iletişim kurmak için de jestleri veya el hareketlerini kullanabilirsiniz. Sessiz olunması beklenen kütüphane ve hastane gibi ortamlarda da yine sözsüz iletişim, son derece pratik olabilir.
Sözsüz İletişimin Dezavantajları Nelerdir?
Peki sözsüz iletişimdeki olası dezavantajlar neler olabilir? Sözsüz iletişim işyerinde birçok avantaj sağlasa da bazı dezavantajları da vardır. Akranlarınızla sözsüz iletişim kurarken, etrafınızdaki karmaşıklıkların farkında olduğunuzdan emin olmanız gerekir. Bir görselin anlaşılması ve sergilenmesindeki karmaşıklıklar yanlış anlamalara yol açabilir. Bu bağlamda birkaç dezavantajı da bilmenizde yarar var:
- Anlamak zor olabilir: Sözsüz iletişimi kullanırken herkesin görsel ipuçlarınızı anlamasını bekleyemezsiniz. Bunun nedeni görsel ipuçlarının kültürel ve bölgesel faktörlere göre farklılık göstermesidir. Örneğin, el sıkışırken sıkı bir tutuş güven göstergesiyken, bazıları bunu saldırgan bir davranış olarak yorumlayabilir.
- Tekrar gerektirir: Sözsüz ipuçları hızlıdır ve sohbet esnasında kaybolabilir. Bu gibi durumlarda ya işaretinizi tekrarlamalı ya da uzatmalısınız. Bu da konuşmanın heyecanını azaltabilir.
- Yanlış yorumlanabilir: Görsel ipuçlarını yanlış yorumlamak sözsüz iletişimin en belirgin dezavantajlarından biridir. Bu, bazı durumlarda yanlış anlamalara ve hatta büyük çatışmalara neden olur. Yanlış yorumlama en çok dokunsal iletişimde görülür. Sevinç veya üzüntüyü ifade etmek kucaklaşmak normal olsa da bazı kültürel gruplarda bu, yanlış anlaşılabilir.
- Sınırlılığa neden olur: Sözsüz ipuçları sınırlıdır. Büyük ve karmaşık fikirlerin paylaşılması söz konusu olduğunda eksik kalabilir. Mesafe, ortam ve gürültü seviyeleri gibi çevresel faktörler de sözsüz ipuçlarını olumsuz etkiler.
- Kimi durumlarda uygunsuzdur: Sözsüz iletişim belirli durumlara özeldir. İş yerinde de tavsiye edilen göz teması 4-5 saniye arasıdır. Bu sınırı aşarsanız bu, dik dik bakmak veya saygısızlık olarak kabul edilebilir. Ayrıca beden dili ve duruş gibi bazı görsel ipuçları, kültür ve geleneklere göre farklı şekilde tanımlanabilir. Bacak bacak üstüne atmak da bazı bölgelerde statü ve komutayı temsil ederken, bazı bölgelerde ise kaba bir davranış olarak yorumlanır.
Sözsüz İletişimde Sık Yapılan Hatalar
Sözsüz iletişimin tuzaklarından da kaçınmak gerek. El ve göz hareketleriniz, yüz ifadeleriniz, duruşunuz ve yürüyüşünüz mesajınızın önemli bir kısmını kapsar. Başarılı bir sunumda ya da günlük buluşmalarda bazı yaygın sözsüz iletişim hataları şunlardır:
- Olumsuz yüz ifadeleri ve vücut duruşu sözsüz iletişimde sık yapılan bir hata. Biriyle iletişim kurduğunuzda onun yüzü ve duruşu aracılığıyla ipuçlarını alırsınız. Bu, sohbetin seyrini anlamak açısından da değerlidir. Örneğin, bir kişinin gülümsemesi onun mutlu ve memnun olduğu anlamına gelebilirken, kaşlarını çatması ise kızgın olduğunu gösterebilir.
- Ellerinizi sanki bir orkestra yönetiyormuş gibi yukarı aşağı sallamanız, dinleyicilerin dikkatini dağıtabilir. Katılımcılar, söylediklerinizi dinlemek ve sunumunuza odaklanmak yerine ellerinizi izlemeye ve hareketlerinizi takip etmeye başlayabilir.
- Kaçınılması gereken bir diğer hata ise diğer kişinin söylediklerine çok sert tepki vermektir. Bu, rahatsız edici bir durum yaratabilir ve başkalarının rahatsız olmasına neden olabilir. Aşırı tepkilerden kaçınmak için başka birinin yorumlarına yanıt vermeden önce düşünmeye zaman ayırmanız önemlidir.
- Sözsüz iletişim söz konusu olduğunda küçük ayrıntılar sıklıkla fark yaratır ve kişinin düşünceleri hakkında pek çok şeyi ortaya çıkarabilir. Bu nedenle göz hareketleri, el hareketleri vb. ince ayrıntılara dikkat etmek önemlidir. Örneğin, bir kişi yere bakıp gergin bir şekilde nefes alıyorsa, bu onun endişeli veya gergin olduğunun bir işareti olabilir. Bu küçük detaylara dikkat ederek karşınızdaki kişinin ne hissettiğini daha iyi anlayabilirsiniz.
İş Hayatında Sözsüz İletişim Nasıl Kullanılır?
İş söz konusu olduğunda, etkili ve net iletişim bir şirketin başarısının anahtarıdır. Sözlü iletişim tek iletişim kanalı gibi görünse de sözsüz iletişime de yakından bakmak gerekir. Sözlü iletişim, süreci daha da “sofistike” hale getiren çeşitli sözsüz ifadelerle zenginleştirilmiş karmaşık bir süreçtir. Aslında jestlerin, duruşların, göz temasının, dokunmanın, fiziksel görünümün ve diğer vücut hareketlerinin nasıl açık bir iletişim ve etkileşim biçimi olduğunu gördük. Dolayısıyla, bu sinyallere dikkat etmek, insanlarla, özellikle de iş yerindekilerle (meslektaşlar, müşteriler, rakipler vb.) daha iyi etkileşime yardımcı olacaktır.
Sözsüz İletişim Örnekleri
Son olarak sözsüz iletişim örnekleri içerisinde öne çıkanlara bakarak konuyu nihayete kavuşturabiliriz. Örneğin gülümsemek; mutluluğu, neşeyi ve onayı ifade edebilir. Bir kişi gülümsüyorsa bu, onun mutlu olduğunu veya bir şeyi onayladığını gösterebilir. Parmakla işaret etmek de genellikle bir şeye dikkat çekmek için kullanılır. Biri öfkelendiğinde veya hayal kırıklığına uğradığında parmak işaretleri agresif bir şekilde de kullanılabilir. Jestler ise el ve kolların çeşitli anlamlar taşıyabilen hareketleridir. Örneğin, yukarı başparmak hareketi genellikle onaylamayı veya anlaşmayı belirtmek için kullanılır. Bir kişi çenesini ovuşturuyorsa derin derin düşünüyor olabilir.
İşaret dili ise belirli mesajları iletmek için el jestlerini ve vücut hareketlerini kullanan inanılmaz bir iletişim şeklidir. İşitme güçlüğü çeken kişilerle bağlantı kurmak için güçlü bir araçtır ve onlara, normalde katılamayacakları anlamlı sohbetlere katılım olanağı tanır. Uygun dokunuş bir diğer örnektir. Desteği, sevgiyi göstermek için sarılmak gibi. Ancak yanlış bağlamda kullanıldığında müdahaleci veya tehdit edici olarak görülebilir. Örneğin, eğer birisi kaçınıyor ya da uzaklaşıyorsa, bu onun dokunulmak istemediğinin bir işaretidir. Son olarak sessizlik de sözsüz iletişime bir örnektir. Sessizlik aynı zamanda bir şeyi onaylamadığınızı veya aynı fikirde olmadığınızı göstermek için de kullanılabilir.