Yıldızlardan bakınca 1453
Osmanlı Devleti’ne “imparatorluk” unvanını kazandıran ve İslam dünyasının en parlak devleti haline getiren, o tarihten itibaren de dünya siyasetini kökünden değiştiren büyük olay; İstanbul’un fethi… Bizans’ın sonu… Yeniçağın başlangıcı… Bugün tüm bu dev kilometre taşlarının 560. yıldönümü.
21 yaşında başarıyı strateji ve taktik dehası ile yakalayan II. Mehmet’in, amacına giden yolda astrolojiden yararlandığını biliyor muydunuz… Seferinin astroloji falına baktıran Fatih, 25 bin yıl öncesine kadar uzanan geçmişiyle bugün hala büyük ilgi odağı olan astrolojiyi nasıl kullandı dersiniz?
Osmanlı ordusu, Bizans surlarının önüne ulaştığında tarih 6 Nisan 1453’ü işaret ediyor. Bu tarihte Güneş; Koç burcunda, Ay ve Venüs Balık burcundaymış. Venüs, Ay, Merkür ve Jüpiter ise gökyüzünde birbirlerine en yakın boylamlardaymış. Aynen Mehmet’in astrolojik doğum haritasındaki gibi… (30 Mart 1432, Pazar, seher vakti, Edirne.)
Sürekli top atışları kimi tarihçilere göre aynı gün öğlen saatlerinde, kimine göre de 12 Nisan’da başlıyor. 18 Nisan- 6-12 ve 29 Mayıs’ta yapılan dört büyük hücumdan sonra İstanbul ancak fethedilebiliyor. İstanbul çift sıra duvarlarıyla, grejua ateşiyle, Haliç’teki zincirleriyle uzun süre dayanmayı başarmış.
II. Mehmet’in, tartışılmaz savaş dehasının astrolojik haritasında da görülebildiği ifade ediliyor. Zihinsel deha gezegeni Uranüs ile Güneş ve Merkür’ün öncü ve liderlik özelliklerini en iyi temsil ettiği Koç burcunda doğmuştu. II Mehmed’in İstanbul’un fethinde kullandığı sıra dışı strateji tarih yazdı;, gemilerin karadan yürütülmesi beklenmeyen bir fikir ve cesaretti… Ki bu fikrine fetihten sonra idam edilen Çandarlı Halil Paşa başta olmak üzere Akşemseddin, Molla Güranî ve vezir Zağanos Paşa dahi tepki göstermişti.
Tarihçi İsmail Hami Danışment’e göre; 28 Mayıs’ı 29 Mayıs’a bağlayan gece 01:00-02:00 arasında genel taarruz başlamış. Sabah 07:00-08:00 gibi de İstanbul düşmüş. II. Mehmet’in fetih için yapacağı bu son saldırının vaktini müneccimlere danıştığı Dukas’ın “Bizans Tarihi” adlı eserinde yazıyor. Yani fethin tarihi 29 Mayıs, bizzat müneccimbaşılar tarafından söylenmişti! Dukas Bizans Tarihi kitabında şöyle diyor: “Padişah müneccimlerin tayin ettikleri saat gelmeden, ciddi muharebeye girişmek istemiyordu.” (Dukas, Bizans Tarihi çev. VL. Mirmiroğlu (İstanbul: İstanbul Fethi Derneği: İstanbul Enstitüsü Yayınları, 1956 sayfa 169.)
Taci-Zâde Cafer Çelebi’nin “Mahrûse-i İstanbul Fetihnâmesi” adlı eserinde de aynı bilginin yer aldığını görüyoruz. (Taci-Zade Tuğrayi Cafer Çelebi, “Mahrûse-i İstanbul Fetihnâmesi, TOEM neşri, İstanbul 1331, sayfa 10.)