Okuma Alışkanlıklarımıza Geri Mi Dönüyoruz?
“Covid-19” yıkıcı bir salgın olarak dünya tarihine geçti. Bir nedenle daha tarihte yer alabileceği söylenebilir; okuma alışkanlıklarımızı olumlu etkiledi.
2019’un son aylarında baş gösterdiğinde takip eden günler medya üretimi ve haber alma alışkanlıklarının dönüşümü açısından hareketli oldu. Pandemi sırasında, haber kurumları rekor düzeyde okur ve izleyici sayısına ulaştı. İzolasyon sürecinde, milyonlarca insan için en önemli enformasyon kaynağı haline gelen medya platformları, gazeteciliğin ve haber almanın kritik önemini bir kez daha ortaya koydu. Medyaya güven de dijital platformlar üzerinden haberlere erişim de arttı.
Yıllar içinde gelişim
2020 ve 2021 dolu dizgin giderken, 2022 daha yavaş haber etkileşimiyle dikkat çekti. 2022’de, dijital platformlar Covid-19 açısından daha stabil hale geldi. Ukrayna topraklarına patlak veren savaş, Kraliçe II. Elizabeth’in ölümü, Dünya Kupası gibi ilgi toplayan küresel gelişmeler, yükselen okuma alışkanlıklarının arkasındaki rüzgar olarak görülebilir.
Türkiye’de okuma alışkanlıkları
OKUYAY ve KONDA’nın Türkiye çapında yaptığı bir araştırmadan çıkan sonuçlarda, Avrupa’ya kıyasla daha az okuyan bir nüfusumuz olsa da kitap okuma oranımızın, son 10 yılda %30’dan %64’e çıktığı, internetten gazete ve dergi okuyanların oranının da %17 olduğu ve hiç okumayanların veya az okuyanların da okuma kültürüne karşı olumsuz bir bakışı olmadığı görülüyor. Okuma alışkanlıkları konusunda manzara birçoğumuzun tahmin ettiğinden daha olumlu.
Sosyal Medyanın Okumaya Etkisi Ne?
Dünyada gençlerin sosyal medya kullanımı artarken okuma oranı düşüyor; ancak, Türkiye’de sosyal medyayı yoğun kullanan gençlerin okuma yüzdesi artıyor. Bu toplumsal bir avantaj olabilir.
“Okumuyoruz, okumuyoruz…” diye ayağa kalktık, görünen o ki, okuyoruz.
Kaynak:
https://www.axios.com/2023/01/03/news-consumption-stabilized-2022-engagement?stream=top