20 bin yıldır yazdığınızı biliyor muydunuz?
20 bin yıl önce duvarlara çizilen resimlerle başlayan kayıtlı iletişim tarihi M.Ö. 2000’li yıllarda yazıyla farklı bir boyuta ulaştı. Önce taşa, sonra toprağa ve ardından kağıda dökülen içerik 20. yüzyılın sonunda dijitale erdi.
Bundan 20 bin yıl önce, Lascaux’da insanlığın ilk resimleri çizildi. İlk yazı, yumuşak kil üzerine uçları sivriltilmiş kamış parçaları ile şekiller çizilerek gerçekleştirildi. Arapların ve İbranilerin Sami ataları olan Akadların tüm Mezopotamya’ya egemen olmasıyla çivi yazısı, M.Ö. 2000 yılına doğru gerçek bir yazıya dönüştü. İletişimin en önemli unsuru olan içerik duvara çizilen resimlerle başlayıp taşların ve kilin üzerinde varlığını sürdürdü, ardından kağıda aktarıldı. 20. yüzyılın sonlarına doğru ise içerik kağıttan dijital mecraya sıçrayarak en uzun mesafesini en kısa sürede kat etti. Farklı formlarda da olsa içerik her dönemde hep vardı. Bugünün içeriği ise akıllı cihazların ve nesnelerin interneti (IoT) kavramının insan hayatında daha fazla yer tutmasıyla doğru orantılı olarak öne çıkmaya devam ediyor. Artık her şey içerik, her yer içerik.
Son 5 bin yılda insanlığın yazın hayatında yaşanan hızlı gelişmeler son 10 yıl içinde adeta sıkıştırılarak ciddi bir boyuta ulaştı. Dijitalleşme sürecinin başlarında “herkes kendi içeriğini üretiyor, kolayca paylaşıp yönetiyor” kadar basit bir ifadeyle tanımlanan içerik olgusu, bugün iletişim stratejisinin önemli bir parçası haline geldi. Önemi giderek artarken bugün ulaştığı noktada içerik, profesyonel olarak üretilip yönetilmesi gereken bir unsura dönüştü. Çünkü mobil uygulamalar ve sosyal medyaya entegre uygulamalar olmak üzere dijitalin içinde her ne varsa artık “içerik” anlamına geliyor.
İletişim sektöründe adeta çığır açan bir platform olan İçerik Fabrikası içeriğin ve içerik iletişimin uzman ellerde şekillenerek doğru hedef kitleye doğru mesajı ulaştırmasına yardımcı oluyor. Bu alandaki iddiasını adına taşıyan İçerik Fabrikası içeriğin ciddiyetle ele alınması gerektiğini de ispatlıyor.